27 Aralık 2008

Parlak yıldızlardık o zaman

Çok çocuk tanıdım. Kimini sevip bağrıma basmak istedim. Kimi sinir bozucu annesinin kopyası gibiydi, öfkelendirdi beni. Kimini elinden tutup "gel çocuğum, bunlardan sana hayır yok, ben seni büyütürüm" diye evime getirmek istedim. Kimiyle dakikalarca kıkırdadık, kimi koynumda ağladı. Kimi evden ayrılırken "abla bu gece bizde kalsana!" dedi, kimi sonrasında sıkıştırılacağının farkında bir an önce gitsem diye gözümün içine baktı, kimini oracıkta bırakıp eve dönmek bana zor geldi. Şaşırıyorum bazen, öyle bir pozisyondayım ki, bazen yaşamlarını değiştiriveriyorum tümüyle, bazen elim kolum bağlı kalıyor, bazen daha iyisi için attığım bir adım karşılık veriyor... Mahkemeye gelen Arda, "bak sana ne göstereceğim" deyip de koca göbüşüyle Batman kıyafetini ve maskesini bürünüp, neden öğretmenine "babam beni dövdü" diye yalan söylediğini anlatırken, Bengisu sihirli periye "buradaki çocuğun annesiyle babası ayrıkmış, onları birleştirsin istermiş" derken, Başak "annen kötü kadın, seni de istemiyor, bak terk edip gitti" lafını her gün duyarken ve Nazen'in babası 14 yıl boyunca "davar köpeği" diye hitap ettiği ve en sonunda evden ayrılmış karısına yönelik tüm hırsını "senin de bacakların annen gbi çarpık, eğri" diyerek kızından alırken; ben, ben Rabia, tüm o vahşi dayakçı kocalara, ergenlikten çıkamamış kaprisli karılara, yaşlılıklarında oturup şükredecekken duramayıp çocuklarının evliliğine hem de ne biçim karışan kayınvalide-kayınpederlere, insanları yoksullaştıran ve çaresizliğe ve bitmek bilmez problemlere iten politikalara, velhasıl o çocukları mutsuz eden her şeye, herkese, YOT* ile girişmek istiyorum.
*YOT: Yaş Odun Terapisi

24 Aralık 2008

02 Aralık 2008

Yorumsuz



"Yorumsuz"dan başka başlık düşünemedim lakin buyrun memleket insanı yorumlarına..
Cümleten iyi eğlenceler..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...