01 Ocak 2008

2008'den bekle"me"diklerim..






"Yeni yıldan ne istiyorum ki ben?" diye abidik gubidik ve popüler tikiler bir soruyu kendime sorarken yakalayınca zihnimi, fark ettim de, hayatımda olmasını istediklerimden ziyade, olmasını istemediklerim daha çok yer tutuyor. Bir deneyelim bakalım, neler çıkıyor:


2008'de;
- işlerimi/raporlarımı/ödevlerimi son dakikaya bırakmak istemiyorum.
-son dakikaya bıraktığım işi yaparken bir yandan da kendime küfrederek "bak son dakikaya bırakmasan ne muhteşem bir performans çıkıyordu ortaya geri zekalı koca kafa" diye var olan konsantrasyonumun yarısını da tüketmek istemiyorum.
-işe taksiyle gitmek, maaşımı yarısını yurdum taksicilerine hibe etmek istemiyorum.
-evliliklerde çatırdama, kavga-gürültü, boşanma için mahkemeye başvurma istemiyorum.
-adliyede bulunduğum saatlerde kafeteryada vakit geçirmek istemiyorum.
-anlamsız hakim talepleri istemiyorum.
-soğuk havalarda Şentepe'ye ev ziyaretine gitmek, ense kökümü dondurmak istemiyorum.
-ev ziyaretlerinde ayakkabıyı çıkardığımda kaçmış çorap sürpriziyle karşılaşmak istemiyorum.
-cinsiyetçi, gelenekçi, milliyetçi aile mahkemesi hakimleri istemiyorum.
-"hak" ihlallerini mantığa bürümeye çalışan çabalar duymak istemiyorum.
-"mevzubahis vatansa gerisi teferruattır" içerikli ana haber bültenleri istemiyorum.
-"Paşalar ahkam kessin!", istemiyorum.
-sıhhiye'de hönkürme, sümkürme, tükürme ses ve eylemlerine malzeme olmak istemiyorum.
-ekmeğini sokakta çalışarak kazananların, soğuktan elleri yüzleri kıpkırmızı, donmuş bakışlarıyla karşılaşmak istemiyorum.
-gecenin bir vakti hala dışarıda, her türlü istismara açık, ellerinde bir poşet kağıt mendili sallayarak kaldırım taşlarını oyun belleyen çocuklar görmek istemiyorum.
-evde namus bekçisi olup, yanından geçen kadına salyalarını akıtarak bakan, laf atan, dokunmaya çalışan yaratıklar görmek istemiyorum.
-kedilerden tırsmak istemiyorum.
-nereye gittiğini bilmediğim aidat miktarları vermek istemiyorum.
-faturalarımı geciktirip sürpriz kesintiler yaşamak istemiyorum.
-maaşımı ilk 5 günde harcayıp, geriye kalan 25 günü meleyerek geçirmek istemiyorum.
-alışveriş deyince çığırımdan çıkmak istemiyorum.
-kışın öküz gibi yiyip, baharda göbeğimle bakışıp ah ü zar etmek istemiyorum.
-kırk yılda bir mutfakta harikalar yaratmak isterken, yanıbaşımda alevler çıkararak yanan yemeği, kül olduktan sonra fark etmek istemiyorum.
-evdeki haşerat sayısında gözle görülür artış gerçekleştikten sonra temizlik yapmam gerektiğini fark etmek istemiyorum.
-aldığım kitap ve dergilerin üstüne adımı yazdıktan sonra bir kaç yıllığına dinlenmeye bırakmak istemiyorum.
-sevdiklerimle kırk yılda bir görüşebilmek istemiyorum.
Velhasılıkelam, huzur, keyif, güven, başarı, aşk, şefkat, mutluluk, sağlık, eğlence, sorumluluk, (s)empati uyandıran durumlar dışında hiç bir şey istemiyorum ben bu yıl. Annaşıldı mı cicim?

5 yorum:

Umut DURAK dedi ki...

Emrin olur sultanım.

r dedi ki...

allah yeni blog yazısı. fırından yeni çıkmış ekmek gibi, yeni fotokopilenmiş kağıt gibi ıscak ıscak..
ben de 2008'de rabişimin olmasını itemediklerinin olmasını istemiyorum.
anlaşıldı mı cicim??

Serendipity dedi ki...

çok güzel özetlemişsin Rabiş. Ben de şiddetle katılıyorum.

anl dedi ki...

dile(me)diklerinizin gerçek olması dileğiyle :):)

gokcey dedi ki...

"maaşımı ilk 5 günde harcayıp, geriye kalan 25 günü meleyerek geçirmek istemiyorum."
bendeeeeeee!!!!!!!
:((

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...