02 Şubat 2008

Post-dolmuş psikozu

Dün gece 23.00 civarı Kızılay'dan Yüzüncüyıl dolmuşuna bindik Umut'la, kafalar hafif leyla, kendimizi ikili koltuklardan birine attık. Hemen ellerimiz ceplere gitti, bozuklukları ortaya çıkarıp 3 ytl dolmuş parası denkleştirmeye çabaladık. Berfu ve Ozan'la Mülkiyeliler'de geçirdiğimiz bol esprili, bol dedikodulu, bol kahkahalı, bol ergenekon'lu, bol üniversitelerde türban meseleli sohbet ve helecanlı tartışmaların da etkisiyle keyfimiz gıcır, cepleri kurcalarken, baktık şakır şukur bozukluklarla ortaya sadece 2,2 ytl gibi bir şey çıkıyor ve elde sadece bir 50'lik var, onu uzattık mecburen "2 kişi" diye.. Kaytan tipli, yağız, dolmuş bir o yana bir bu yana giderken kendi de aynı şekilde koltuğuyla savrulan, genç irisi dolmuş şoförümüz 50'liği görünce yerinde önce bi miktar kıpraşıp, pek hoşnutsuz bir sesle "50'yi gönderenler! bozuk yok mu kardeşim" diye çemkirince Umut en sevimlisinden bir sesle, "valla baktık hocam, çıkmadı" derken ben de sanki görüyormuş beni gibi kafamı sallayıp onay verdim. Çoktan başlamış olan yolculuğumuz Milli Kütüphane'yi de tamamlamış, Balgat istikametinde devam ederken, herkesin para üstünü göndermiş olan genç irisi şöfer, koltuğunda hayli huzursuz, bir o taraf bir bu taraf hümüler iken, biz elde cüzdan para üstünü beklemekteydik. Ta-tamm! işte o en huzursuz zaman dilimlerinden...
Bendeniz, dolmuşları, şoförlerini, dolmuş yolculuklarını, polis ihtimali belirdiğinde yere çökmeyi, dolmuş ahalisiyle etkileşmeyi seven, dolmuş hastası, tasta çorbası biriyimdir. Dolmuşa binmek benim için güzeldir. Şikayet etmediğimdir. Ama tek bir itirazım vardır: Para üstü beklemek.. İnsanı istemediği halde geren, diken üstünde oturtan anlar.. Anlamlı bir para verirsiniz, döndü mü dönecek mi, bir şey sorsa duymazsınız, inmeye yakın söyleseniz cevap gelmez, inerken "ben şunu vermiştim, üstü var" dersiniz, "niye önce söylemiyon" diye azarı yirsiniz, inene kadar bir kaç kez söyleseniz adam bindiğinize pişman eder; alacağınız para üstü bişiye benzemez, bu sefer herkes "hocam şunun üstü vardı" derken siz de istersiniz, sizinki gelmez, geri alacağınız kuş kadar parayı tekrar tekrar söylemeye bu kez utanırsınız filan. Dolmuşun para üstü bekleme kısmını sevmem. Parayı net ayarlayıp binmek gerek, o da her zaman denk gelmez işte namıssız..
Neyse, bizim tek elde cüzdan, taş gibi 50'liğin üstünü beklerken ve yağız dolmuş şoförümüz de tıslayıp kımıldanırken, pazara yaklaşmaya yakın, umut'un ses muhtemelen asabi çıkacağından, ben en cici ve kibar sesimle, "ay hocam 50'den 2 kişi vardı" dedim ve koltuğumuza pısıp beklemeye başladık.. zım zım zım zım. Şoför, kafayı iki yana sallayıp öfleyerek muhtemelen kendi gibi tombalak parmaklarıyla, şakır şukur para saymaya girişirken ve biz de gerekli müdahaleyi yapmış olmanın verdiği rahatlamayı yaşarken, para üstümüz geldi efenim: geriye gelmesi gereken 47 ytl, koca bir tomar şeklinde, 7 adet 5'lik ve 12 adet 1'lik olarak adeta alay edercesine elimize sayıldı! Parayı zor bela avuçta toparlamaya çalışırken, zaten ineceğimiz yere gelmiş ve zank diye duran dolmuştan fazla sinir bozucu, pasif-agresif şöfere bir laf dahi sokamadan inmek zorunda kalmıştık..
Umut'un psikoz o esnada patladı işte: ben 1.90 boyunda 150 kilo olcaktım ki bak noluyodu, dıııııııııt, dııııııııt, görürdü o gününü ne demekmiş böyle saygısızlık yapmak, dııııııııııt, aklı sıra tavır yaptı hayvan, dııııııııt, gör bak kalabalık olsak noluyodu, dııııııt, böyle durumlarda elitist olunmaz da nolur?, dııııt, dıdıdıdııt dıdıdıdııııt, o hayvanın oyu da 1 oy, benimki de 1 oy, dıt da dıt..
Ne yaptıysam durduramadım.

4 yorum:

r dedi ki...

ho ho..:)) "o hayvanın oyu da 1 oy, benimki de 1 oy", süpersin umut..:D

Adsız dedi ki...

wohaaaa:) ben de koptum... o dııtdııtların altından kimbilir ne yaratıcı şeyler çıkar:)

Deniz Ural dedi ki...

Normal pozisyonu bile 'homur' olan dolmuş şoförüne 50/100 lira filan uzatmaya benzer bir kabusa ancak (Umut Sarıkaya'nın güzel tespitiyle) 'montla sıçarken' yakalanabilir insan gibi geliyor. :)

Her daim en arkaya yerleşen bendeniz, paramın kocaman olduğunu dehşetle gördüğümde hep en öne oturmayı tercih etmişimdir. Şoföre canım cicim yapıp para üstünü mantıklı alma ihtimali artıyor.

Of Rabiş, hakikaten çok fenaymış be! :)

elegimsagma dedi ki...

ahaha! deniz ya çok hoşsun, hakkaten "homur" duruş!=)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...