24 Eylül 2007

Ankara'da büyülü bir fado gecesi..

Asıl hikaye, 2003 yılında Portekiz'de başladı.. Avrupa'nın dört bir yanından, 200'e yakın kendini bilmez :) psikoloji öğrencisi Porto'da toplanmış, Avrupa Psikoloji Öğrencileri Birlikleri Federasyonu (EFPSA)'nun 17., "Duygular" temalı, yarı akademik ama tümden sosyal kongresinde bir haftadır coşmaktaydık. Kongrenin bitiminden bir önceki akşam, programda "fado night" yazan, ancak ne olduğunu bilmediğimden, pek de anlamlandıramadığım ama geleneksel bişiyler diye tahmin ettiğim etkinlik için, üniversitedeki sınıflardan birine yerleşmiş, gösterinin başlamasını bekliyorduk. Herkes yerleşip ışıklar söndürüldükten sonra, aman tanrım! Birden içeriye siyah pelerinlerine sarılmış, ellerinde yine siyah renkli gitarlarıyla, 7-8 tane kara yağız delikanlı daldı. Vohahovvv! tarzı sulu bağırışmaların ardından, o gece bizlere enfes bir fado konseri verdiler.. Ve işte ben o günden sonra tam bir fado hastası insan haline geldim. Nitekim Porto'da son günümüz olan ertesi gün, sanki Lizbon'da ya da dünyanın başka herhangi bir yerinde:P bulamayacakmışız gibi, alelacele bir yerlere dalıp fado cd'si alıp, şehirden öyle ayrılmıştık. Doğuş nedeni midir, ya da benim evvelden bu bir takım latin ezgileri duyunca kendimden geçişim midir hastalığımın sebebi, bilemiyorum.. Velhasıl, fado, Portekizce "kader" demekmiş ve Portekizli kadınların, gidip de geri dönemeyen denizci kocalarının ardından, denize karşı yaktıkları ağıtlarmış.. Çok içli değil mi ama?
Günümüze gelirsek, ben fado sevdalısı biri olarak, geçtiğimiz hafta arası Umut'un Opera'daki fado konseri haberini vermesi, benim bi türlü adliyeden iki dakka mesafelik yola gidemeyişim, ve "ez yuujıl" işi son güne bırakışım, neyse ki, iki adet bilet bulabilişim.. Böylece, geçtiğimiz Cumartesi gecesi, konser için, Opera'daydık. Bu arada operaya da ilk gidişim. "Ay, şu yaşımıza geldik daha yeni gidiyoruz ayol" diye cıkcıklarken ben, "e opera yaşımız daha yeni geldi" dedi Umut ve ben nedense bu fikri hemen benimseyiverdim:) Bu operaya gidiş işi ayrı bir teraneymiş.. Bi kere şık olmak gerekiyormuş. Yani söleş gelenler de vardı ama şık olmak makbul, ben o gün bunu anladım, açık, net!
Balkonda en sondaki iki koltukta yerimizi aldık ve Portekiz Büyükelçiliği'nin desteğiyle düzenlenen bu enfes konserde, fadista Katia Guerreiro'nun muhteşem sesi, birbirinden değişik ve güzel, geleneksel ve modern fadolar, arkadaki Portekiz, klasik ve akustik gitarlarını coşturan müthiş amcalar, sahnedeki inanılmaz ışık ve renk oyunları ve dinleyici katkısı olarak da alkışlarımızla, nefis bir kaç saat yaşadık. Son fado, kraliçe Amalia Rodrigues'in anısına geldi.. Katia konseri harika bitirdi.. Hastasıyım, yine gelsin, yine gideceğim..

6 yorum:

r dedi ki...

kafa bi güzel eve geldikten, bünyeyi yatağa zor attıktan, uyuduktan, uyuduktan ama uykuyu alamadıktan sonra istenecek en son şeydir fado teyzeleri sesi. zebahın köründe ablanın fadosu gelir, karga totoyla işi halletmeden bilgisayardan gelen fado ve ona eşlik abla sesi insanı yastığın en derin yerlerine doğru sürükler. ama maalesef ki yastığın da bir dibi vardır. gröööövvvhh diye bağırılır amma velakin söz geçmez ve abla devam eder evde avrupai ağıtlar yakmaya.. fado, fado hastası bir ablanin kardeşi için bu demektir. yoksa ben de severim ne var..

deniz h dedi ki...

ah ahhhh... senin o portekize gidiş maceran da ayrıdır hani..lizbon şarapları porto tatil gezi.. tanıtımlar kaynaşmalar...

ah rabiacım yaa kıymetini bilememişiz o günlerin..:(

elegimsagma dedi ki...

canım benim yav evet, keskem daha cok azitaydik cozutaydik;) bir de ben sarap konusunda cahil bize (ben ve ozge tabii ki) ogrettiklerin konusunda hala minnettarım sana, "sarap soğuk icilmez uleynnnnnnnnn!":)

deniz h dedi ki...

hahaha.. evet kırmızı şarabı soğutmaya çalışıyordunuz buzdolabında..hehe..
ya buzdolabımız vardu yaaa:)

gokcey dedi ki...

ben de o konserdeydimmmm!!
ve mukemmeldi,
ne yazıkki kardeşimin otobusune yetismesi gerektiginden bitmesine 1 sarki kala cıktık.
yanımda gaziden calisma arkadaslarim, ufuk hoca ve esi de vardi
tuh keske karşılaşsaymışız :(

elegimsagma dedi ki...

:) karsilassak cok gulerdim, senle hep guzel yerlerde karşilaşiyoz gokçem, ama yalebbim bi gün "karşılaşmadan", planlıcana oturup muhabbeti nasip eylesin, amin:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...