17 Kasım 2007

Masal

Bir varmış, bir yokmuş; Allah'ın kulu çokmuş.. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; develer tellal iken, pireler berber iken; ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken; ak sakal, sarı sakal, berber elinden yeni çıkmış, kırkılmış yok sakal; kasap olsam sallayamam satırı, nalbant olsam nallayamam katırı; hamama girsem sorarım natırı; nadan olan bilmez ahbap hatırı; dereden geldim, sandığa girdim; bir de ne göreyim, köşede bir hanım oturuyor; şöyle ettim, böyle ettim, yüzüne baktım, hanım yerinden kalktı; çıktık birlikte yola, ne sağa baktık ne sola, gide gide kaf dağının arkasına geldik ki, ne ileri gidilir ne geri, sana bir masal söyleyeyim gel beri...
Günlerden 14 Kasım 2007 imiş.. O gün esas kızın doğum günüymüş. Esas kız, pek keyifli bir evlat edinme davası görüşmesinden çıkıp, koşa koşa evine gelmiş, esas oğlan gelip kendisini almadan hazırlanmak, süslenmek, püslenmek ve önceden konuştukları üzere baş başa bir akşam yemeği yemek üzere işe koyulmuş. Esas oğlan gelmeden uzun saçlarını kurutmak için çabalarken, her zaman olduğu gibi, zil çalmış, dakik esas oğlan elinde kocaman bir demet, mor-sıklemen çiçekler, esas kıza sarılıp doğum gününü kutlamış, kutlaşmışlar. Her ikisi de pek keyifli, bir minik "günün nasıl geçti?" muhabbetinin ardından, esas kız, pek cıvık ve şımarık bir sesle "eee, aşkım hediyem nerde, yok mu?" diye sormuş utanmadan. Esas oğlan da gayet ciddi, "e hayatım çiçek ve akşam yemeği, yetmez mi?" demiş yine utanmadan, ciddi bir ses tonu ile.. Vakit geç olmadan iki utanmaz, evden çıkıp elele tutuşup Tunalı'ya doğru yürümeye başlamışlar; istikamet esas oğlanın bir gün önceden yer ayırttığını söylediği Arjantin Caddesi'ndeki genelde pek sessiz-sedasız Tenedos Cafe imiş. Yürümekten çok keyif aldıkları ışıklı ve kalabalık Tunalı Hilmi Caddesi'ni bitirip de yukarı doğru tırmanırlarken, ikisi de yorgunluktan bitap düşüp, kurt gibi acıkmışlar. Tenedos Kafe'ye vardıklarında, içeride sadece, çoğunlukla olduğu üzere, çalışanları görmüş, merhabalaşmış, kendilerine gösterilen yere geçmişler. Garson kıza yemek siparişlerini verip, esas oğlanın yakın zamanda çıkacağı Los Angeles seyahatinin ön ve son detaylarından, havadan-sudan, arkadaşlardan, dostlardan bahsetmişler. Esas kızın demiglas soslu bişeyiyle, esas oğlanın tenedos bişeyi geldiğinde açlıktan porsiyonları pek küçük bulmuş olmalılar ki, bölermiş gözleri gören garson çocuk, "ekmek?" demiş ve kafalarını sallayan esasları görünce bir koşu gidip, sıcacık, üstü zeytinyağı ve yeşil zeytin dilimleriyle süslenmiş, enfes lezzette ekmek dilimleri getirmiş. Esas kız ve esas oğlan yemeklerine yumulmuşlar ve tabii kırmızı şaraplarına da.. Pek güzel sohbet edip, gülüştükleri yemeğin sonuna doğru bir kahve içip oradan çıkmayı planlamışlar. Son kadehler yudumlanırken, esas oğlan pek maskülen bir hareketle hesabı istemiş. Bir kaç dakika içinde, siparişleri almış olan garson kız, hoplaya zıplaya gelip, hesabın bulunduğu alengirli tahta kutuyu esas oğlanın önüne tak diye koymuş. Esas kız, tam yemekleri ne lezzetli bulduğunu, ekmeklerin harika olduğunu söylerken, kutuya bir müddet bakan esas oğlan hoop kutuyu kaldırmış ve tak! esas kızın önüne koyup "esas kız, hesap sana gelmiş" demiş. Yarı şaşkın esas kız kutuyu açıp kağıdı aldığında, ne görsün!! kağıtta,
"Esas kız hanım,
Bu güzel akşam yemeği karşılığında, karşınızda oturan yakışıklı beyefendi ile evlenmenizi rica ediyoruz...
Tenedos Cafe"
yazıyormuş.. Esas kız, nasıl şaşkın, kırmızı ve gülümseyerek, karşısında aynı biçimde, gülümseyen esas oğlana bakmış. Esas oğlan ile esas kız, kendilerinden daha heyecanlı olduğu belli olan ve hala tepelerinde durup gülerek, "ayy fotoğraf makinesi filan yok mu, çeksem ben sizi" diyen ve hakkaten pek komik/sevimli gözüken kıza bakıp, gitmeyeceğini ve bu anı üçü paylaşacaklarını anlamışlar. Esas oğlan, cebinden bir kutu çıkarmış, bu esnada garson kız uzaklaşmış ve esas oğlan tam da esas kızın "ayyyy, süper bu" diyebileceği türden yüzüğü esas kızın parmağına geçirivermiş ve çok feciii komik halde olduklarının farkındalığı ve bilinciyle aralarında, "benimle evlenir misinnn"li, "evet, evlenirimmm"li bir diyalog yaşanmış, ritüel yerini bulmuş, kıkırdamalar eşliğinde..
Havaya kendilerini de kaptırdıkları belli olan Tenedos Ekibi'nden bu sefer garson çocuk "eveet, bu sefer gerçek hesap" deyip, aynı alengirli kutuyu esas oğlanın önüne koymuş. Cüzdanına yeltenen esas oğlan kutuyu açınca gülmeye başlamış, çünkü bu sefer de;
"Güzel bir Tenedos akşamının, vereceğiniz karar ile ömür boyu birlikteliğe dönüşmesini temenni ediyoruz...
Tenedos
14/11/2007"
yazıyormuş. Garson çocuk, esas oğlan ve esas kız kıkırdarlarken, garson çocuk esas kıza "beyefendi burayı sizin için kapattı, bakın kimse yok!" diyerek, olaya tam bir Nuri Alço filmi havası vermiş, tam olmuş:)
Birbirlerine bir acayip bakmaya başlayan, ağzı kulaklarında, kıkırdamaktan kendini alamayan esas kız ve esas oğlan, sohbete bir süre daha devam etmişler; masalın kamera arkasını anlatmış esas oğlan. En komiği de, bu süreçte esas oğlanla iş birliği yapan, esas kızın nevi şahsına münhasır, fantastik iki kız kardeşinin, yüzük ölçüsüne yardımcı olmak için esas kızın incik boncukları arasından seçip getirdikleri üç yüzüğün üçünün de ölçüsünün farklı olmasıymış:) Buna pek çok gülmüşler.
Üçüncü hamlede hesap ödenmiş ve Tenedos'dan pek keyifli ve güleryüzlü bir uğurlamayla ayrılan esas kız ve esas oğlan kanatlanıp uçarak evlerine gitmişler.
Gökten üç elma düşecekmiş daha, bu masal hiç bitmeyecekmiş...

18 yorum:

anl dedi ki...

aaaaaaaaa. nası yaniiii, çok sevindim yahuuu da biz bunlaı niye bloglardan öğreniyoruz kardeşim. eee perşembe bizdeydiniz ben yüzük görmedim, alla allaa ben hiç kaçırmazdım bööle detayları yahuuu.neyse yoğun annelik mesaisine veriyorum bu dikkatsizliği.eee isteme ne zaman, nişan ne zaman, düğün ne zaman, off çok heyecenlı.şimdiden bir yastıkta kocatsın diyorum. ama tekrar diyorum bunları bööle bloglardan okumayalım aaaa.siz çarşamba evlenmeye karar vein perşembe bize gelin söölemeyin olcak iş mi?

r dedi ki...

mmmm..mutlusun süper! seni sevyom çok.

Adsız dedi ki...

yannız şimdi biz bi senin barnakları düşündük:))ehihi haliylen karar veremedik hangisi olsun:)yalnız esas oğlan biraz bedavacı sanırım, senin yazıyı hacılamış:)(argo,hacılamak=üstüne yatmak).düğüne beni de çağır.ben de seviorum seni.

Peynir Gemisi dedi ki...

Bloglarınıza sıklıkla takılan bir blogsever olarak masalın sonuna bayıldım :), Ben de sizi tebrik ediyorim, Mutluluklar dilerim

Serendipity dedi ki...

Süpper olmuş süpper. Bayıldım. Mest oldum. Evlenenler, çoluğa çocuğa karışanlar... Mutluluklar katlanarak çoğalsın. Öte yandan ben Umut'a kırk kere şu trickleri benim adam da öğret diye rica ettim. Hiç dikkate almadı yahu. Bütün fikirleri bugün için saklamış anlaşılan!

Sevinç dedi ki...

Süper yaa, çok çok çok sevindik, Alper'le kutluyoruz ikinizi de:)))
Çok güzel yaa, çok eğlendik okurken, bravo Umut'a:))) Ama yazan da harika yazmış yaa;)
Çok çok öpüyoruz

Sevinç dedi ki...

Yaa süper, çok çok sevindik Alper'le, size kocaman mutlu bir ömür diliyoruz beraber:) Okurken çok eğlendim yaa, bravo Umut'a:) Yazanda çok keyifli yazmış yalnız;)
Çok öpüyoruz...

Adsız dedi ki...

sanki ben de sizinle evlenecekmisim gibi ve kadar çok mutlu oldum esas kizciğim....

iyi gunde ve kotu gunde hep beraber olursunuz insallah...

Adsız dedi ki...

Mutluluklarr dilerimmm :)
ipek ben-zü'nün arkadaşı-, umarım bi gün tanışma fırsatımız olur...

Adsız dedi ki...

Boylesine harika bir haberden sonra bana da esas mustakbel evlileri tebrik etmek duser. Tebrikler, mutluluklar!!!

b dedi ki...

bu gurbet isi beni bi acaip yapti arkadaslar, deniz'in fotograflarindan sonra bu yazi da bende tvda turk filmi seyreden buyukanne tepkisi dourdu.. "e bole olacagi ta basindan belliydi ya babane, ne boole hisleniyon?" "bisiilenmiom sipa, mandalina kabuunun seysi gozume kacti, de get dersine calis!"

Adsız dedi ki...

Bu masal hiç bitmesin hep en güzel olsun, çok mutlu olun, çok tebrik ederim. Evlilik teklifinin süper olmasından ziyade, sizin anlatımınız en masalı:) Harikasınız, hoşçakalın.

Umit dedi ki...

umut'un bloguna yaptigim yorumu araklayacak olursam:))))))

"... ben en baştan anlamıştım:))))))))))

Tebrikler, mutluluklar"

Ciddiyim, Uptown'da ilk kez tanıştığımızda görmüştüm o ışığı sizde, beni mahcup etmediniz gençler, sizinle gurur duyuyorum:))))))))

KuzeyGüney dedi ki...

Canım ya inanamıyorummmmmm:) Çok sevindim. Umut'un gerçekten eniştem olmasına çok az kaldı, artık kendimi tutmaan heryerde ona özgürce "eniştem aha bu" diyebilir miyim???
Ay yirim sizim. Maşşallah:)

deniz h dedi ki...

canım benim.. süper süper süper.. böyle güzel bir evlenme teklifini 2. duyuşum (1.si ne yazıkki bana değil , görümcem ve nişanlısına aitti)
yüzünün ifadesinin mutluluktan aldığı şekli tahmin edebiliyorum..:)
bu süreçte her şeyin gönlünüzce olmasını, ve daha nice nice böyle güsel sürprizlerle mutlu olmanı diliyorum... (yani enişte(?) ye söyle böyle sürprizleri hayat boyu istiyoruz bir seferlik değil;)

Antalya'dan
kocaman öpücükler,
mutluluklar...

ozge dedi ki...

bilge gelince kutlamak gerek ..en şaşalısından ...denizin doğumu memusların bebeği ve bir düğün haberi :)

yupppiii...

canı gönülden ikinizi de teprik eidyorum...allah bi yastıkta kocaaaatsın :)

yakınuzak dedi ki...

Yavrım,
Ben sizin aşırı şekilde mutlu olacağınıza adım gibi eminim. O yüzden mutluluklar dilemiyorum. Hadi bakalım hoppa diyorum. Sizden başarılı bir kına gecesi performansı bekliyorum..

Dişi Geyik dedi ki...

Bu ara epey boş vaktim olduğundan , internette geçiyor zamanımın çoğu.Sen keşfettiğim blogların hepsinin kesişim kümesi , herkesin ortak arkadaşısın.Şu masalla da burnumu sızlattın.Her zaman mutlulukla uçarak gidin evinize.Cam bir fanusa koyun sevginizi ,özenle tutun ellerinizde , sonsuza dek tükenmesin …

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...