08 Aralık 2007

Saç kesimi phobia

Ara sıra yaşadığım depresyon/değişim/özenti rüzgarları çerçevesinde, kısacık kestirmek, kat attırmak, kırmızıya-mora-yeşile boyamak, kıvırcık yapmak, besleme kahkülü kestirmek gibi hezeyanlara salındığım ve elbette cesaret edemediğim zamanlar olduysa da, liseden bu yana hep upuzun saçlarım. Bir nevi modern Rapunzel de diyebilirim kendime, breh breh. Misafirleri içeriye kapıdan almak gibün mesela. Hem evimin pencereleri demirli, nasıl salajeaeamm saçlarımı aşşaya? Pöff, kendimden sıkıldım.
Evet, bir klinik psikolog olarak şu soruyu sormak gerek: efenim şimdi ne oldu da geçmişimde, ben saçlarımı bir türlü kestiremiyorum? Niye tüm kestirmeleri erteliyorum? 2 mm. bile kesilse saçlarım, niye ahüzar ediyorum? Kuaförden niye "bi daha gelmiycem" diye çıkıyorum? Bir kaç yıl önce, "saçımı al biraz kes artık, içinden klozet kapağı bile çıkabilir yakında" diye eline makas verdiğim kardeşim, saçımdan bir tutamı acımasızca zart diye kesince, niye kavgaya girişip, çemkirerek "aaaaa saçımı mı kıskanıyosun löyyyn?" diye mahalle karısından hallice bağırıyorum?
Sıcak bir yaz günü, iki tıfıl kız kardeş, Ayaş'ta erkek berberi olan Cafer büsbabalarının dükkanına uğrarlar. Orada küçük kız kardeş, birden "büyükbabaaaaa saçımı kessene" diyip hastası oldukları dönen koltuğa zıplar ve büyükbaba bir kaç kırt kırt hamlesiyle küt ve mantar model bir saç kesimi yapar. Küçük kızın düzgün kafasına ve küçük yüzüne çok yakışır model. Kendi kafasının arkasını da güzel ve yüzünü de küçük sanan büyük kız kardeş, ebleh bir "ben de istiyoruuuum!" namesi tutturur ve koltuğa oturur. Büyükbaba yine usta hareketlerle onu da şipşak mantara döndürür. Ama o da ne? Büyük kızın tombul yanakları, geniş yüzü ve düz kafası itibariyle şekil, bi acaip şekil olmuştur ve beslemelere dönen büyük kız çocuğu karizmayı bozmamak istercesine yine de teşekkür ederek, göz yaşlarını içine akıtarak, kardeşini alıp eve yönelir. Evde annesi kapı açılıp da önden küçük kızı girince "aaa ne güzel olmuş" tepkisi verir, ve arkadan giren büyüğe önce bir tepki veremeyip, sonra da hazırlıksız bir "ay çocuuum hani senin saçı örecektik okul başlayınca?" der. Bir anda, Anadolu Liselerini kazandığını ve o dönemler epey sert saç-baş-kılık kurallarının geçerli olduğu okullardan birinde okuyacağını ve, ya kısacık ya da örülebilir uzunlukta saçlara sahip olması gerektiğini hatırlayan tıfıl kız evin kilerine kapanır ve iki gün göz yaşı döker, böğüre böğüre.
Tahmin edileceği üzere, büyük salak benim. Annem çok teselli vermeye çalışsa da, başka bi tarafıma benzemiş saçlarımı sonradan adam etmek mümkün olmadı ve ben Eskişehir Anadolu Lisesi'ndeki ilk iki yılımı öğrenci tipi denilen ama basbayağı tıfıl oğlan tipi olan kısacık saçlarla geçirdim. Ha bir de, okulun en kısa boylu çocuğu sıfatına (hazırlık sınıfında "short" kelimesinin direkt örneği rabia) ve yüzümün yarısını kaplayan gözlüklere sahiptim ki, o konulara hiç girmiyorum.
İşte benim hikayem dostlar. Sevgi böcüklerim benim. Konuya gelirsek, liseden bu yana zaman zaman belimde, zaman zaman kıçımın altında, zaman zaman pırasa, zaman zaman afet-i devran saçlarımı kimselere yar etmemek için, kuaföre iki yılda bir giden bir yaratık haline geldim. Hesap yaptım da, en son Şubat-2006'da kestirmişim uçlardan.. Son iki aydır da adeta aslan yelesi kıvamına gelip, içinden cevat kelle hesabı klozet kapağı çıkmasından korktuğumdan, en son Didem de "Rabiacım sen kaptan mağara adamını biliyo musuuuuun?" diye muzipçe gerekli müdahaleyi yaptıktan sonra da vakit bulamayıp :p gidemiyordum ki, geçen hafta sonu Denizli'den gelen Deniz ve Esin'le kahvaltı sofrasında iken; elinden her ince iş gelmesi gibi bir özelliğe sahip süper insan Esin, laf arasında, "ben keserim" deyince, hep birlikte bir gaz, Tunalı'dan kesim makası filan alındı ve Umut'un sınavda can çekiştiği saatlerde, Esin kırt kırt tam da istediğim boyutta, "ayyy çok mu gidiyo" endişesi yaşadığım noktalarda gıpraşmamdan hissetmiş olacak ki, "şimdi şurayı alıyorum, düzgün olsun diye şunu yapıyorum" gibi desteklemelerle saçımı bir güzel kısalttı. Normale döndüm.
"Bak saçlarıma!" dediğim bir sürü insan kısalmayı fark etmese de; tam istediğim gibi, kıvamında ve rahat bir saç kesimi macerasını atlatmamda emeği geçmiş herkeslere; becerikli kuaför Esin'e, işin sponsorluğunu üstlenen ve makası alan, duygusal desteğini esirgemeyen Umut'a, karar verme aşamamda son noktayı acı da olsa:) koyan Didem'e ve tam mızıklama noktasında "o ne süpürge saçlar!" diye öğretmen misali azarlayarak beni kendime getiren Deniz'e teşekkürü borç bilirim efem!

6 yorum:

r dedi ki...

saçlarının ucundan bi tutam aldıktan sonra banyoda "senin saçların uzun değil kıskanıyosun sen beniii, benim saçlarımıı" diye bağırıp çağırdığın günü unutamam, iyi niyetin göte tıkılması bu olsa gerek.. noktalama işaretli abuk gülme efektleri koymayacağım buraya netekim üzerinden bi ton vakit geçtii halde hala kızgınım o gün için sana.. hıh..
bu arada benim saçlar niye hep kısa, senin çocuklukla benim çocukluğun paralel düzlemde geçtiğini düşünürsek, sana saçı uzattıran bilinçaltı efektleri bana da kısalttırmış zannımca..

Serendipity dedi ki...

Bir de çocukken kaptan mağra adamı diye bir çizgi karakter vardı hatırlar mısın rabia? keh keh keh keh. Not dün kuaföre gidicektim fırsat olmadı. Bugün kartını bulamadım, kapalıdır diye tırstım gitmedim. Yepyeni sürprizlere hazır olun!

anl dedi ki...

saçlarını renkten renge ve modelden modele dönüştürmüş,1-2 ayda bir kuaförüne gidip "faatihhh ben sıkıldım saçıma bişi yapalıııım" diyen bir insan olarak şubat 2006 dan beri saçlarını kestirmemiş olmana inanamıyorum.hiç mi sıkılmadın yauuu...:)yaa bi de hiç boyatmamak alla allaaaaa.

KuzeyGüney dedi ki...

Rabiş seni çok iyi anlıyorum. Kuaförden çıktıktan sonra eve gelip aglamadigim neredeyse olmamistir len. Adamlarin ellerinin ayari yok. En iyisini sen yapiyosun. Gitme kuaföre felan.

Deniz Ural dedi ki...

Kuaförler Derneği başkanına mail attım, makaslarlan geliyor Rabiş'le Barfu'nun üzerine. Haberiniz olsun dedim.

Turunç dedi ki...

Aaa, ben de bir tek ben varim saniyordum kuafore 2 yilda bir giden.
Benim de kestirme zamanim geldi de gecti bile, bakalim ne kadar erteliycem daha :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...