04 Temmuz 2007

Dilencilikte son nokta..

Geçen gün kapısını kırdığımız kadının kızına vasi olmak için çabalayan üvey ağabeyin evine gittik dün de.. Bizi adliyeden aldı ve Yüzüncüyıl'a doğru yola düştük. Sohbet ede ede giderken, ATO'nun oralarda toplanmış minik bir kalabalıkta, içlerinde motosikletli bir genç , iki-üç tane, rengarenk şalvarlı, kapkara suratlı, sırtlarındaki bohçalarının kenarından bebekleri sarkan kadın, ve de 5-6 tane yaşları 3-7 arası değişen bakımsız çocuk gördük. Ne oluyor diye bakarken, "ayvayı yedi çocukcağız" dedi görüştüğümüz adam. Sinirlenerek anlattığı, dilencilikteki son yaratıcılık(!) dudağımı uçuklattı. Otoyol kenarlarında bekleşen bu kadınlar, hızla gelen arabanın önüne çocuklarını itiyorlarmış. Son dakika fren yapıp durabilen ya da hiç durmayıp çocuğa çarpan, zorla duran sürücü, çocuğu hastaneye götürmek için uğraşırken, kadınlar "para ver, senden şikayetçi olmayalım" diyorlarmış. Aynısı, bizim adamın başına da gelmiş. Son dakika önüne mini minnacık bir çocuk ittirilmiş, hemen çocuğu hastaneye götürmüş, baygınmış çocukcağız. "Anne" sıfatıyla onlara eşlik eden kadın da, "para ver abey, şikayetçi olmayalım" diyormuş. Bizim adam doktor olduğundan, epey korkmuş çocukta herhangi bir şey çıkacak mı diye ve bir sürü tetkik istemiş; ancak onu şaşırtan, muayene eden doktorun, aynı çocuğun aynı şikayetle aynı yerde araba çarparak 9. kez gelmiş olduğunu söylemesiymiş. Neyse ki ciddi bir durum yokmuş.
Bu yolla para kazanmak, Yüzüncüyıl-Balgat civarında sıkça gördüğümüz çıplak ayaklı, sapsarı saçlı, kapkara suratlı çocukların sözüm ona "anne"leri arasında epey yaygınmış.
Ağzımız iki karış açık, dinleyekaldık. Her ne olursa olsun, insan çocuğunun yaşamını nasıl bile bile tehlikeye atar? Bunu nasıl yapar? Çocuğunu nasıl sermaye olarak görebilir?
Böyle şaşalarken, yanımdaki adama göz ucuyla baktım. O da iki yıldır, aralarında kan bağı olmayan 11 yaşındaki "kardeş"i gelecekte ayakları üstünde durabilen bir kadın olsun diye çabalıyor, para döküyor, bir yandan banyoda düşmüş 8 aylık hamile karısını apar topar doktora götürüyor; dönüşte, söz verdiği şekliyle, Armada'ya uğrayarak "kardeş"ine drama kitabı alıyor.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...