29 Mart 2007

Kuzen Toplantısı...

Dün akşam uzun zamandır planladığımız bir şeyi gerçekleştirerek, sevgili büyük ebeveynlerimize ait 16 torunun, Ankara'da yaşayan 4'ü olarak, evli olanımızda bir araya geldik.. Dört hatun kişi bir araya gelince ne olur? Kadına atfedilmiş her şeyin muhabbeti olur elbette: Kallavi bir akşam yemeği sofrası, masada başlanmış gündeme önceden iliştirilmiş dedikodu maddeleri, fazlaca yenen yemeğin ardından, sofra keyfi bitince salon kısmına geçerek şarapların açılması, cips kaselerinin sehpaya özenle yerleştirilmesi, dudakları kapkara yapan cinsinden çekirdek, hayvanlaşınca yere fırlatılmış çekirdek kabukları, çekiştirilen kocalar, sevgililer, nişanlılar, yaklaşan bir düğüne ait ne varsa (kına gecesi, gelinlik, organizasyon), tabii ki kıl-tüy-epilasyon muhabbeti, jinekolog anıları, bol kahkaha, yandan yemiş modern dans gösterileri ve kahve falı..
Fark ettik ki büyümüşüz biz.. En küçüğü 15, en büyüğü 40, 16 kuzen olmuşuz.. Son hatırladıklarımız, kırk yılda bir, yaz tatilinde, bir araya denk gelen kardeş çocukları olarak, büyükbabamların evinin önünde, caminin dibinde, büyükbabamdan "höyyt!" azarı yeme riskini göze alamadığımızdan, azıtmamak ve cozutmamak adına kendimizi tutarak oynadığımız yerden yüksekler, saklambaçlar; balonların içine su doldurup kimde patlayacağını merak ederek birbirimize fırlatırken, en hassas eniştemin kafasında patlayan balonlar, acıkınca evin gelini anneciğim tarafından elimize tutuşturulan dut dibi siyerler ya da içli gözlemeler; bir spektrum halinde yaşadığımız ergenlik döneminde, babaannem ve büyükbabamların ilk evlilik zamanlarına ait nostaljik bir karyolanın bulunduğu, eskiden un-şeker-ceviz çuvallarının, yemişlerin, meyvelerin, her türlü gıdanın saklandığı, "kiler" olarak adlandırdığımız ufak odaya doluşarak "eki eki" kikirdemeleri eşliğinde yaptığımız ilk aşk itirafları... Gece yatmadan önce "kilerde ben yatacağım!" kavgası..
Şimdi büyümüş, "kimin boyu seneye daha uzun olacak" konulu yarışmalarımızı aşmışız.. Birbirini tuvalette gözetleyen tıfıllar gitmiş, yerlerine iş-güç-eğitim sahibi genç kuzenler gelmiş.. Yıllar geçmiş, her şey ne de feci değişmiş!
Bu feci değişiklikler fark edildi dün, sonra "büyümemize!" diyerek şaraplardan birer yudum daha alındı, kaldığı yerden dedikoduya devam edildi...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

kuzen muzen anlamam.. bira fıçısı içinde yaşamak istiyorum..

elegimsagma dedi ki...

küçükken bira fıçısı içinde yaşamak aklımıza gelmezdi elbet.. kardeşim de büyümüş anlaşılan:)

Adsız dedi ki...

Sevgili Rabiş,
Betimleme yaparken (dudakları kapkara eden çekirdekler, vb)sanıyorum, gecenin ileri saatlerinde fırt die çıkarılan çorapları unutmuşsun, hatırlatayım dedim..
Ho ho..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...