01 Nisan 2007

Sevgili Günlük...

Sanırım 6. sınıfta başladım günlük tutmaya.. Orjinal fikirler yerine akıllı kardeşimce hali hazırda düşünülmüş fikirleri benimsemeyi alışkanlık haline getirmiş ben, günlük tutma fikrini de ondan almış, hatta gözü gibi sakladığı, o sıralarda bir ilaç firmasında çalışan dayımın hediye etmiş olduğu ajandalarına/süslü defterlerine bile göz dikmiştim.. İlkin bir ajanda, sonrasında özellikle bu iş için temin edilmiş kıytırık bir kilide sahip bir hatıra defteri, son ve üçüncü olarak yine bir ajanda.. Üçüncü günlüğümün sayfaları bitmek üzereyken de bu blog işi çıktı ortaya.. Tabii ki blog işi günlük tutmaktan epey farklı olarak, içimdeki teşhirci ruhu nasıl temsil ediyor, ona da psikanalitik açıdan (!) bi ara değinmek gerek.. Dün gece evde leyla halde dolanırken, ne zamandır elime almadığım günlüğüme yazmak geldi içimden.. Ama yazmaya başlamadan önce epey bir kurcaladım da, ergenlik ve ardından gelen üniversiteye yeni başladığım zamanlarda ne kadar ebleh/hayalperest/immatür/civelek olduğuma bir kez daha kanaat getirip, bukalemun kişiliğime bir kez daha hayran kaldım:) (öhöm, hem teşhirci, hem narsist!).. Envai çeşit, abuk Dale Carnegie sözleri, kurumuş çiçekler, en yakın arkadaşlara edilmiş kırmızı noktalı küfürler, kimseyle paylaşılamayacak sırlar, edebiyat parçalayarak oluşturulmuş isyankar sözler içeren şiir denemeleri, altlarına düşülmüş "şu gün, şu saat, annemler uyuyor, geç vakit, yağmur yağmakta" notları, yurt odalarında yazılmış abuk mektuplar, önemli günlere ait saklanmış metro kartlarından sakız fallarına kadar, tam anlamıyla bir "tatar takkesi"ni andıran canım günlüğüm.. Son bir kaç yıldır yüzüne sık bakmasam da, benim için pek özel, pek anlamlı.. Gülerek ya da iç geçirerek "of bu ne yaa?" dediğim bir sürü yazıyla, uzak ve yakın geçmişe bir uzanıp geldim dün gece:
"6 Mayıs, 2000
Sinemadan yeni geldik, Julia Roberts ile Tatlı Bela, böğğğk! Yarın babamın KPDS sınavı var, Engürü'ye geliyor. Anneme hediye aldım. Yahoo'dan mail adresim: r_ozbas@yahoo.com. Birileri kendini bir bok sanıyor! Kartaloz karı! Çok söyleme mi dersin bebeğim, hı?"

:)

1 yorum:

Bilge dedi ki...

geçen gün aynı işi ben de yaptım, 10 sene önceki defterleri falan açıp baktım. nassı kızdım kendime, ne kadar şımarıkmışım, nasıl güzel şeyleri ark arkaya ne biçim harcamışım.. deli olup kapattım. yaştandır. haldendir. nebiliim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...